Translate Turkish Arabic وضع الهاتف
Turkish
Arabic
related Results
-
telefon (n.)هاتف {ج هَوَاتِف}more ...
-
kadran (n.)more ...
-
ahize (n.)more ...
- more ...
- more ...
-
vaziyet (n.)وضع {ج أوضاء}more ...
-
vaka (n.)more ...
- more ...
-
işgal (n.)more ...
-
pozisyon (n.)more ...
-
bestelemek (v.)more ...
-
duruş (n.)more ...
- more ...
-
atmak {koymak}more ...
- more ...
- more ...
-
oluşturmak (v.)more ...
-
koymak (v.)more ...
-
وَضْع {ج أوضاع}more ...
-
konjonktür (n.)more ...
-
statü (n.)وضع {ج أوضاع}more ...
-
وَضَعَ {[َ وَضْعًا]}more ...
-
emlak (n.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
Examples
-
Kim telefonu dolaba koyar ki?.من وضع الهاتف بخزانة الملابس
-
Bak, cep telefonumu bir tanesinin cebine bırakmayı başardım.اسمعني تمكنت من وضع هاتفي النقال في جيب احد الجناة
-
Her şeyi inkâr etmiş.ينكر كل شيئ ويقول أن أحدهم وضع الهاتف بجيبه
-
Telefona oğlumu verdi.ووضع إبني على الهاتف
-
Biri bu telefonu çantasına koymuş.أحدهُم وضعَ هذا الهاتف في حقيبتِه
-
Lanet herif şu kornayı öttürmese ne olur sanki?اللعنة. أيمكنك وضع جهاز الهاتف على الإهتزاز؟
-
Kim kendi telefonuna kendi resmini koyar ki?من وضع صورته على هاتفه؟
-
Ama o hep... o hep unutuyor. Oak Lane'e doğru dönelim.الذي يمكنّك وضع الهاتف الخلوي به ويشحنه وهو يستمر... بنسيانه فحسب
-
Cep telefonumun titreşim modu açık.هاتفي على الوضع الهزاز
-
Titreşime aldım.سأشغل الهاتف على وضع الإهتزاز